6 Eylül 2007 Perşembe

NARENCİYENİN PAZAR SORUNU YOK...

ADANA VALİSİ ATIŞ:"NARENCİYENİN PAZAR SORUNU YOK, SATAMAMA BECERİKSİZLİĞİ VAR"
Adana narenciyesinin sorunlarının tartışıldığı sempozyumun açılışında konuşan Vali İlhan Atış, narenciyenin pazar sorununun olmadığını, ancak sektörün bu ürünü pazarlama beceriksizliğinin
bulunduğunu kaydetti. Adana Ticaret Odası (ATO) tarafından düzenlenen "Ulusal Narenciye
Sempozyumu" Tüm Fuar Yapım AŞ (TÜYAP) Adana Fuar ve Kongre
Merkezinde gerçekleşti.
Sempozyuma narenciye üretimi, gıda sektörü ve tarım kesiminin temsilcileri ile çiftçilerin katıldığı sempozyumun açılışında konuşan Adana Valisi İlhan Atış, valilikte çalışan 474 personel
arasında bir araştırma yaptığını belirtti.
Personele "Sizlere portakal suyu ikram edelim mi? diye sordum" diyen Vali İlhan Atış, kendilerine gelen cevaplardan 54'ünün olumlu olduğunu geriye kalan tüm personelin ise "Çay var mı?" dediğini kaydetti.
Atış, Türkiye'de insanların portakal ve buna bağlı ürünleri tüketmediğine dikkat çekerek, "Halk bu alışkanlığı kazanmadı. Çünkü kazanması için bir çaba yok. Tanıtım yok. Adana'da otele gidiyorsun.
Başta alkol olmak üzere tüm içecekler var, ama portakal suyuna gelince ekstra diyorlar. Bu nedenle sorun üretimde değil. Sorun pazarda da değil. Gerçek sorun pazarlayamamadır." şeklinde konuştu.
ATO Başkanı Şaban Baş, yaptıkları çalışmada narenciye sektörünün en önemli sorununun başta ilaç ve gübre olmak üzere tüm girdilerin ithal ve pahalı olmasını gösterdi.
Adana Çiftçiler Birliği Başkanı Cumali Doğru da Türk tarımının geleceğinin global rekabetteki gücünün arttırılmasına bağlı olduğunu ifade etti.
Doğru'ya göre, Türk lirasının aşırı değer kazanması nedeniyle çiftçinin uluslar arası pazarda rekabet gücü zayıfladı. Türk çiftçisi dünya çiftçisinin girdi fiyatından girdi kullanmak istiyor.
BTC ve Kerkük petrol boru hatları ile Türkiye çok önemli lojistik üstünlük elde etmesine rağmen bu üstünlük Türk çiftçisine yansıtılmıyor. Eğer çiftçinin rekabet gücü arttırılırsa Türkiye'nin 2006'da yurt dışından 750 bin ton pamuk ithalatı yaparak 1 milyar
250 milyon dolar, yaklaşık bir milyar 350 milyon dolar yağlı tohum, 400 milyon dolar da pirinç, nohut ve mercimek için olmak üzere toplam 3 milyar dolar ödediği döviz ülke içinde kalacak.
Çiftçi bu ürünleri üreterek cari açıkta yüzde 10'luk gerileme sağlanacak.
Adana Ticaret Borsası Başkanı Fethi Coşkuntuncel ise ihracatçıya ödenen teşvik priminin direkt üreticiye verilmesini istedi. Daha sonra Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nejat Erk'in başkanlık yaptığı oturumda uzmanlar ve akademisyenler birer bildiri sundu.

Hiç yorum yok: