2 Eylül 2007 Pazar

Narenciye bölgesi olan Çukurova'da...

Devletin tarım politikasının olmayışı büyük etken diyoruz ama başka sorunlar da var. Adana ve Mersin narenciyenin merkezi. Burada da birtakım üretici birlikleri aktif değil. Sadece üretmekle meşgul. Halbuki büyük üreticilerin kendi aralarında birtakım birlikler oluşturup bunun tüketimine yönelik pazar araştırmaları yapmaları lazım. İç ve dış pazarlarda etkin rol oynanıp bağlantıların yapılması gerekiyor. Ciddi bir organizasyonla bu işlerin yürütülmesi gerekiyor. Tarımda üreten pozisyondaki kişilerin örgütsüzlüğü de sözkonusu. En büyük etkenlerden biri de bu. Toplum olarak bireysel hareket etmeyi seviyoruz. Bu yanlış, vazgeçmemiz gerekiyor. Adı önemli değil, kooperatif, birlik ne olursa olsun. Buralarda profesyonel kişilerin yeralması gerekiyor. En basitinden 10 üretici biraraya geldiğinde 50 bin dekarlık bir alana hükmeden insanlar olacaktır. Buradaki üretimle birlikte profesyonel yönetici veya pazarlamacı da olursa (aynı birlik çatısı altında) sorun giderilmiş olacak. İşim dolayısıyla çok sık seyahat eden biriyim. Türkiye'de gittiğim tatil köylerinde, otellerde dikkatimi çeken birşey var. Herşey dahil, hatta son yaptığımız Antalya Belek'teki bir otelde ultra herşey dahil deniyor ancak bir tek portakal suyu ekstra (bardağı 8 YTL) yok böyle birşey. Sen üretici bir ülkesin, 'kola'yı 10 YTL yap, 20 YTL yap ama portakal suyunu bedava dağıt kardeşim. Millet içsin, maalesef ultra herşey dahil olan bir yerde sadece portakal suyu ekstra. Üzüntü verici bir durum..
http://www.yeniadana.net/web/OzelDosyaDetay.aspx?id=13

Hiç yorum yok: